Habbat al Barakah: Kutsanmış tohum

Asya bölgesine özgü ve ülkemizde bolca yetişen vilmorin adlı bir bitkinin tohumları olan çörekotu  eski zamanlardan beri üzerinde oldukça durulan bir baharattır.Tıp tarihinin en önemli isimlerinden Hipokrat ve İbni Sina bu tohumu bir çok tedavide kullanmışlardır.   Ortadoğu da Habbat al Barakah yani kutsanmış tohum ismiyle bilinir.

Antik mısır efsanelerinde  Tutankamon  ve Kleopatra tarafından kullanıldığı da geçmektedir. Çörekotu ile ilgili ilk yazılı belge “Eski Ahit” de bulunmaktadır. Çörek otuyla ilgili en önemli sözlerden biri Hz.Muhammed’in (s.a.s) “Çörek otunu kullanın, ölümden başka her şeye devadır.” sözüdür.  

Çörek otu içeriği nedeniyle bilim dünyasının oldukça ilgisi çekiyor.  Etken maddesi timokinon  olmakla birlikte içinde fazla miktarda doymamış yağ olan linoleik asit ve potasyum, kalsiyum, Fosfor  gibi meralleri içermektedir.
Ayrıca 9 tane olan elzem aminoasitlerin 8 tanesini içermektedir.  Ayrıca vücut için oldukça yararlı olan bir çok fenolik bileşikler çörek otunda bol miktarda bulunmaktadır. Fenolik bileşikler yağa kendine özgü koku ve aroma verir. Aynı zamanda kalp damar sağlığı bakımından koruyucu etkiye sahip olduğu bilinmektedir.

İçerdiği timokinon etken maddesi ile ilgili bir çok çalışma yapılmıştır. Yapılan bir çalışmada çörek otunun kan şekerini düzenleyici veya insülin salınımını önemli ölçüde arttırıcı etkileri dolayısıyla  anti diyabetik(diyabet önleyici) etkileri bulunmuştur.  

Yine yapılan deneysel bir çalışmada çörek otu etken maddesinin yılan ve akrep zehirlerinin etkilerini inhibe ettiği bulunmuştur. Yine bir çok çalışmada hücre bozulması ve hücre ölümünü engellediği dolayısıyla antioksidan ve antitoksik etkilerinin olduğu görülmüştür. Bu etkilerde içerdiği etken madde olan timokinon ile birlikte linoleik asitin görev aldığı düşünülebilir.  
Ayrıca çörekotunun karaciğer ve böbrek koruyucu etkileri olduğu da bilinmektedir.  
Elma kabuğu,soğan ,böğürtlen gibi besinlerde bulunan ve antioksidan özelliği bilinen kuersetine göre 5 kat daha fazla antioksidan etki gösterdiği saptanmıştır.  

Çörekotu nun etken maddesi olan timokinonun ülseratif kolit vakalarında iyileştirici etki yaptığı, anti inflamatuar (iltihap giderici) anti histaminik(anti alerjik), anti kolit etkileri olduğu sonucuna varılmıştır. Alerji hastalıkları üzerine yapılan çalışmalarda vücutta bulunan ve salgısı arttığında alerjik reaksiyonlara neden histamin salgısını bazen azaltıcı etki yaptığı bazı durumlarda tetikleyebildiği kanısına varılmıştır. Bu yüzden alerjik hastalığı olanlarda dikkatli tüketilmelidir.  

Çörek otunun etken maddesi timokinonun anti mikrobiyal etkisi olduğu ve bazı enfeksiyonlara karşı koruyucu özelliği olduğu, özellikle bağırsak kurtları,tenya gibi parazitleri engelleyici özellikleri olduğu bilinmektedir.   Bazı çalışmalarda bakteriyel enfeksiyonlarda bakterilerin çoğalmasını engellediği saptanmış fakat çalışmalar tedavi mekanizması,diğer ilaçlar etkileşimi konusunda yeterli çalışma yapılmamıştır.  

Bir çok çalışmada çörek otu tohumlarının ve etken maddesinin anti kansorejen etkisi olduğu bulunmuştur. Çörek otunda bulunan uçucu yağların etkileri insanlarda görülen bir çok farklı kanser türlerinde denenmiş ve bazılarında hücre öldürücü etkisi görüşmüştür. Etken maddesinin de yer aldığı bazı karışımlarda hücre büyümesinin durduğu gösterilmiştir. Bu çalışmalara göre çörek otunun etkili bir anti kanser ajan olduğu sonucuna varılmıştır  

Yakın zamanda yapılan çalışmalarda çörek otu yağının bağışıklık sistemi yanıtın üzerine olumlu etkisi olduğu saptanmıştır.   Bununla birlikte çörek otu yağının toksik etkisi araştırıldığında fazla miktarda kullanımının karaciğerde toksik etki oluşturabileceği, kan yağlarında artışa sebep olabileceği, mide mukozasında hasara yol açabileği endişeleri de mevcuttur.    

Bilimsel veriler ışığında fazla miktarda olmamak kaydıyla günde 1 yemek kaşığı çörek otu yağı kullanılabilir. Önemli olan toksik hale gelmeyecek şekilde az miktarda tüketilmesi gerekliliğidir. İlaçlar ile etkileşimi ile ilgili kesin kanılar olmadığı için ilaç kullananların hekimlerine danışması önemlidir. Baharat olarak ekmeklerin içine eklenebilir. Bal ile karıştırılarak kahvaltıda tüketilebilir. Isıya maruz kaldığında zeytinyağı gibi oksitleneceğinden çiğ olarak tüketilmesi tavsiye edilir.